Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), obsesyon ve/veya kompulsiyonlar ile karakterize
ruhsal bir bozukluktur. Obsesyon veya saplantı kendiliğinden bilinç alanına giren,
yineleyici, sıkıntı yaratan, kişinin saçma ve yanlış olduğunu bildiği düşünce, dürtü yada
imajlardır. Kompulsiyon (zorlantı) genelde bir obsesyona engel olmak için belli kurallarla
yapılan motor veya mental eylemlerdir.
DSM-III tanı ölçütlerinde kompulsiyonlar yalnızca bir davranış olarak tanımlanıyordu.
DSM-IV tanı ölçütlerinde ise kompulsiyonların obsesyonları nötralize etmek için
kullanılan düşünceler de olabileceği belirtilmektedir.
Obsesyon ve kompulsiyonlar’dan psikiyatri tarihinde ilk kez Esquirol tarafından
bahsedilmiştir (1838). I9.yy. sonuna kadar bu belirtiler kültürlere göre depresyon ve psikoz
kavramları içinde yorumlanmıştır. Klinik tablo1917 yılında Freud tarafından tanımlanarak
yayınlanmıştır.
OKB’si olan kişi çoğunlukla obsesyonlarının anlamsızlığının farkındadır ve hem
obsesyonlarını, hem de kompulsiyonlarını ego-distonik yaşar. Obsesyonlar zaman kaybettirici
olabilir, kişinin normal rutinine, mesleki işlevlerine, olağan sosyal aktivitelerine,
arkadaş ve aile ilişkilerine önemli ölçüde engel teşkil edebilir.
Kaynak : ctf.edu.(tr)