KİMYA SANAYİİNDE KÜMELENME: KİMYA PARKLARI

Kimya sanayii bilimsel tabanlı gelişen ilk sanayi dalı olup Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)’nın sanayi kollarının teknolojik düzeylerine göre sınıflandırılmasında orta-ileri teknoloji grubunda yer almaktadır. Kimya sanayii her ne kadar son yıllarda daha fazla ortaya çıkan çevre problemleri nedeniyle kamuoyu ilgisini çekmeye başlamışsa da sahip olduğu özellikler nedeniyle imalat sanayi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Öncelikle bilimsel temelli gelişen ilk ileri teknoloji endüstrisi olup, kökeni 160 yıl öncesine, İngiliz boya üreticilerinin ilk sentetik boyayı üretmesine dayanmaktadır. İkinci olarak, kimya sanayii imalat sanayii içerisinde önemli bir büyüklüğe sahiptir. 2009 yılı rakamlarına göre, Dünya genelinde toplam imalat sanayii ihracatının yaklaşık yüzde 17,1’ini kimya sanayii ihracatı oluşturmaktadır. 1 Ayrıca, kimya sanayii diğer sanayi kolları üzerinde sürükleyici etkiye sahiptir. Kimya sanayinde sağlanan gelişmelerin ve yeni geliştirilen ürünlerin diğer sanayi kolları üzerinde olumlu, bazen de devrim niteliğinde etkisi olmaktadır. Örneğin sentetik boyanın geliştirilmesi tekstil sanayiinde, suni gübrenin geliştirilmesi tarım sektöründe devrim niteliğinde gelişmelere sebep olmuş, ayrıca otomotiv, sağlık, inşaat ürünleri gibi birçok sektör kimya sanayiinin ortaya çıkarttığı yeniliklerden olumlu olarak etkilenmiştir. Yüksek teknoloji içeriği nedeniyle kimya sanayii ürünleri genel olarak katma değeri yüksek ürünlerden oluşmasına karşın, ülkemiz kimya sanayii üretimi katma değeri nispeten düşük ürünlerden oluşmaktadır. Türkiye kimya sanayii üretiminin katma değeri yaklaşık yüzde 212 olarak gerçekleşirken AB(27) ortalaması yüzde 28’ dir. Birlik içerisinde yer alan ve kimya sanayiinde de önde gelen ülkelerde ise bu oran yükselerek Almanya için yüzde 32, İsveç için yüzde 40 düzeyine çıkmaktadır.

Kaynak: kalkinma(gov.tr)